Ormanlaştırma ve ağaç büyümesi, Dünya atmosferindeki sera gazı karbondioksit (CO2) seviyelerini azaltmak ve iklim değişikliğiyle mücadele etmek için en güçlü araçlardan biridir. Şimdi, genetiği değiştirilmiş (GD) ve daha hızlı büyüyen, CO2’yi hızla emen “süper ağaçlar,” iklim krizine çözüm olarak kullanılabilir.
Ağaçlar ve Karbon Depolama
Ağaçlar doğal olarak fotosentez yoluyla CO2 emer, büyürken oksijen salar ve karbonu gövdelerinde, dallarında ve köklerinde onlarca hatta yüzlerce yıl boyunca depolar. Biyoteknoloji firması Living Carbon, genetiği değiştirilmiş kavaklarının, değiştirilmemiş ağaçlara kıyasla 1,5 kat daha hızlı büyüdüğünü ve daha fazla karbon yakaladığını söylüyor.
Kavakların genleri, tütün bitkilerinde kullanılan bir teknikle değiştirilerek fotosentez daha verimli hale getirildi. Böylece daha fazla CO2, odun biyokütlesi oluşturmak için şekere dönüştürülüyor. Living Carbon ekibi, kabak ve yeşil alglerden genler ekleyerek, karbonun atmosfere yeniden CO2 olarak dönmesini sağlayan enerji kaybına yol açan fotorespirasyon sürecini azaltmayı başardı.
Doğada Süper Ağaçların Zorlukları
Laboratuvar sonuçları umut verici olsa da, biyologlar vahşi doğada yüksek büyüme oranlarının garanti olmadığını belirtiyor. Kavaklar, diğer bitki ve ağaçlarla güneş ışığı için rekabet edecek ve hızlı büyümeyi sürdürmek için yoğun sulama ve gübreye ihtiyaç duyabilir. Bu nedenle Oregon Eyalet Üniversitesi iş birliğiyle dört yıl sürecek saha denemeleri yapılacak.
Bu denemelerin sonuçları, iklim değişikliğinin hızı ve atmosferdeki yükselen CO2 seviyeleri göz önüne alındığında kritik öneme sahip. Ağaçların uzun üreme döngüsü, genetik mühendislikle daha hızlı sonuç alınmasını sağlıyor. Ancak eleştirmenler, GD ağaçların vahşi doğada diğer ağaçlarla çiftleşmesi veya bitki ve hayvan türlerini olumsuz etkilemesi riskine dikkat çekiyor.
Living Carbon, ağaçlarının yalnızca kesimlerden çoğaltılabilen bir kavak-titrek kavak melezi olduğunu ve polen üretmediğini belirtiyor. Bu sayede vahşi ağaçlarla çapraz tozlaşma mümkün değil.
Ekolojik ve Etik Tartışmalar
Saha denemeleri başarılı olsa bile, hükümetten onay almak zaman alabilir. ABD’deki ağaç türlerinin altıda biri (yaklaşık 135 tür), iklim değişikliği, ormansızlaşma, istilacı böcek türleri veya hastalık nedeniyle yok olma riskiyle karşı karşıya. Örneğin, istilacı bir mantar hastalığına dirençli olduğu gösterilen GD kestane ağaçları üzerinde yapılan saha denemelerine rağmen, bu ağaçların dikimine hâlâ izin verilmiş değil.
Süper ağaçlar, çevre grupları ve bilim insanları tarafından 20 yılı aşkın süredir ormanlar için tehdit olarak görülüyor. Eleştirmenler, eski büyüme ormanlarının veya yağmur ormanlarının, büyük ölçekli ticari plantasyonlar tarafından yerinden edilmesine dikkat çekiyor. Bu plantasyonlar, kirletici endüstriler için karbon depolama ofsetleri olarak hedeflenirken, biyoteknoloji şirketleri bu durumdan kâr sağlıyor. Ayrıca, bu plantasyonlar biyokütleye dönüştürülerek enerji santrallerinde yakılabiliyor.
Alternatif Çözümler
Eğer amaç CO2 depolamaksa, zaten bu iş için uygun olan türler mevcut. Örneğin, Kaliforniya’nın dev sekoya ağaçları, yangınlara, iklim değişikliğine ve hastalıklara karşı dayanıklıdır ve diğer tüm türlerden daha fazla karbon depolar. Ancak sekoyalar her orman arazisine uygun değildir. Bu yüzden, yerel ekosistemlere uyum sağlayabilecek, iklim değişikliğine dayanıklı ağaç türleri oluşturmak hedefleniyor.
Yine de, iklim krizini çözmek, CO2 emilimini artırmak ve karbon depolamayı hızlandırmak için süper ağaçlar bu çözümün bir parçası olabilir.
Kaynaklar ve İleri Okuma
- R. Fearon. Supertrees That Suck Up More Carbon Could Be Forest Climate Fix. (13 Eylül 2022). Alındığı Tarih: 19 Kasım 2024. Alındığı Yer: Discovery | Arşiv Bağlantısı