Gökyüzünde gözle göremediğimiz, ama Dünya’nın iklim dengesinde kritik rol oynayan küçük parçacıklar dolaşıyor. NASA’nın hazırladığı yeni bir görselleştirme, aerosollerin (yani tuz, toz, sülfat ve siyah karbon gibi havada asılı parçacıkların) atmosferde nasıl yol aldığını altı haftalık bir süreçte gözler önüne seriyor.
Günlerce Havada, Yıllarca Etkili
NASA’nın Goddard Dünya Gözlem Sistemi, uydu ve yer tabanlı ölçümleri bilgisayar simülasyonlarıyla birleştirerek aerosollerin atmosferdeki yolculuğunu takip ediyor. Bu parçacıklar sera gazlarından farklı: Karbondioksit gibi gazlar yıllarca atmosferde kalabilirken, aerosoller yalnızca birkaç gün havada asılı kalıyor. Ancak bu kısa süre içinde bile bölgesel ölçekte yoğun bulutlar, puslu gökyüzü ve iklim üzerinde güçlü etkiler yaratıyor.
Aerosoller Güneş ışığını uzaya geri yansıtarak yeryüzünü serinletiyor. Ayrıca bulut damlacıklarının oluşumuna çekirdek sağlayarak bulutları daha parlak ve yansıtıcı hale getiriyorlar. Washington Üniversitesi’nden atmosfer bilimci Sarah Doherty, bu iki etkinin küresel ısınmayı bugüne kadar yaklaşık üçte bir oranında (yani yaklaşık yarım derece) azalttığını söylüyor.
Küresel sıcaklığı etkileyebilen sülfatlar, siyah karbon, toz ve deniz tuzu aerosolleri gibi küçük parçacıklar, NASA’nın bu görselleştirmesinde görüldüğü üzere bölgesel bulut kümeleri oluşturuyor. Video kaynağı: NASA’nın Küresel Modelleştirme ve Asimilasyon Ofisi ile NASA’nın Bilimsel Görselleştirme Stüdyosu
Farklı Renkler, Farklı Kaynaklar
NASA’nın görselleştirmesinde aerosoller farklı renklerle gösteriliyor:
-
Sülfatlar (yeşil): Kömür gibi fosil yakıtların yanmasından kaynaklanıyor. ABD gibi bazı ülkeler kömür kullanımını azaltırken, Asya’daki birçok ülke hâlâ yoğun şekilde kömüre bağımlı. Ayrıca volkanlar da büyük miktarda sülfat yayıyor. Örneğin 1991’de Filipinler’deki Pinatubo Yanardağı patladığında, atmosfer adeta yeşile boyanmıştı.
-
Sahra Tozu (mor): Dünyanın en büyük toz kaynağı Sahra Çölü. Alize rüzgârları bu tozları Atlantik üzerinden Amazon Ormanları’na taşıyor ve orman ekosistemini adeta “gübreliyor”. Araştırmalar, bu tozların aynı zamanda Atlantik’teki kasırga aktivitesini azaltabileceğini de gösteriyor.
-
Siyah karbon (kırmızı): Biyokütle yangınlarından salınan bu parçacıklar diğerlerinden farklı olarak Güneş ışığını emiyor ve atmosferi ısıtıyor. Başlıca kaynakları arasında Afrika’daki tarımsal yangınlar, Amazon’daki orman yangınları ve Kuzey Amerika’daki büyük yangınlar var.
-
Deniz tuzu (mavi-yeşil): Dalga ve rüzgârın etkisiyle okyanuslardan atmosfere karışıyor. Özellikle “Kükreyen Kırklar” adı verilen sert rüzgârların estiği Güney Okyanusu üzerinde yoğunlaşıyor.
İklim Dengesi Değişiyor
Aerosoller iklimi serinletici etki yaratsa da, dünya genelinde hava kirliliğini azaltmaya yönelik önlemler nedeniyle bu parçacıkların miktarı giderek azalıyor. Doherty, bu durumun iklim üzerindeki “koruyucu” etkinin zayıflamasına yol açtığını ve ısınmanın hızlanmasında payı olabileceğini belirtiyor:
Son yıllarda küresel ısınma hızında bir artış görüyoruz. Bazı analizler bunun, aerosollerin azalmasından kaynaklandığını gösteriyor.
Gökyüzünde görünmez bir dans gibi süzülen bu parçacıklar, iklimin kaderinde gizli bir rol oynuyor. Onlar azaldıkça, Dünya daha hızlı ısınıyor olabilir.
Bu makale hakkında sorularınız veya yorumlarınız mı var? Bize yazın: feedback@sapienship.com.tr
Kaynaklar ve İleri Okuma
- NASA. Science On A Sphere: Aerosols in the Air. (23 Haziran 2025). Alındığı Tarih: 14 Eylül 2025. Alındığı Yer: NASA Science Visualization Studio
Yazar Hakkında