Gece gökyüzü artık eskisi gibi karanlık değil. Sokak lambaları, bina ışıkları ve neon tabelalar şehirleri aydınlatırken, aslında birçok canlı için görünmez bir baskı yaratıyor. Son yayınlanan kapsamlı bir araştırma, bu yapay parlaklığın kuşları her gün neredeyse bir saat daha fazla ötmeye zorladığını ortaya koyuyor. Üstelik bulgular, dünyanın dört bir yanından yaklaşık 600 kuş türünü içeren devasa bir veri setine dayanıyor.
Bu sonuçlar araştırmacılarını bile şaşırttı. Oklahoma Eyalet Üniversitesi’nden ekolojist Neil Gilbert, şöyle diyor:
Gece ışıklarına karşı bir uyum bekliyorduk, ama bu kadar büyük bir davranış değişikliği öngörmüyorduk.
Yapay ışığın kuşların biyolojik ritmine etkisi tahmin edilenden çok daha güçlü görünüyor.
Doğal Ritmi Bozan Parlaklık
Göç dönemlerinde özellikle gece uçan kuşların şehir ışıklarıyla yönlerini şaşırdığı uzun süredir biliniyor. Bu şaşkınlık kimi zaman binalara çarpmalara, yaralanmalara ve hatta ölümlere yol açabiliyor. Ancak ışık kirliliğinin etkileri bununla sınırlı değil. Kuşların uyku düzeni, üreme zamanlaması ve göç hareketleri, gün ile gece arasındaki ritme bağlı çalışıyor. Doğal karanlığı aydınlatan yapay ışıklar bu hassas dengeyi bozuyor ve kuşları daha erken uyanıp daha geç dinlenmeye itiyor.
4,4 Milyon Kuş Çağrısının Analizi
Işığın bu etkisini küresel ölçekte incelemek isteyen Gilbert ve meslektaşı Brent Pease, BirdWeather adlı yurttaş bilimi projesi tarafından toplanan devasa bir veri setine başvurdu. Dünya genelinde gönüllüler tarafından kaydedilen milyonlarca kuş sesi, makine öğrenimiyle analiz edilerek türlerine ayrıldı. Araştırmacılar 4,4 milyon kuş çağrısını inceledikten sonra 583 kuş türünün gün içindeki şarkı başlama ve bitiş saatlerini belirledi. Bu saatler daha sonra bulundukları bölgelerdeki ışık kirliliği seviyeleriyle karşılaştırıldı.
Sonuçlar oldukça çarpıcıydı: En parlak bölgelerde yaşayan kuşlar, en karanlık bölgelerdeki kuşlara kıyasla ortalama 50 dakika daha fazla ötüyordu. Bunun 18 dakikası sabah, 32 dakikası ise akşam saatlerine denk geliyordu. Bu bulgular 21 Ağustos’ta Science dergisinde yayımlandı.
Işık kirliliğinin etkisi her kuşta aynı değildi. Gözleri büyük olan türlerin ışığa daha hassas olduğu ve davranış değişikliğini daha fazla gösterdiği belirlendi. Kuzey Amerika’nın yaygın türlerinden Killdeer (Charadrius vociferus) bu gruba örnek olarak gösterilebilir. Üstelik etki, kuşların üreme döneminde daha da artıyor. Normalde gün doğmadan önce ötmeye başlayan kuşlar, ışık kirliliği altında günün daha ilerlemiş olduğunu sanarak çok daha erken ses vermeye başlayabiliyor.
Bu Fazla Mesainin Bedeli Var mı?
Kuşların bu ekstra ötüş süresinin olumlu mu olumsuz mu olduğu ise net değil. Yapay ışık uykularını bölebilir, bu da uzun vadede stres ve enerji kaybına yol açabilir. Diğer yandan kuşlar belki de gün içinde daha fazla dinlenerek bu açığı kapatıyor olabilir. Hatta uzun süre uyanık kalmak, yavrularına yiyecek sağlama açısından avantaj bile sunabilir.
Araştırmacı Brent Pease’e göre sonuçlar, insan etkisinin çoğu zaman farkında olmadan ne kadar geniş kapsamlı olabileceğini gösteriyor. Pease şöyle diyor:
Geceyi, düşüncesizce yaydığımız ışıkla kirletiyoruz. Ama bu ışıklar çevremizdeki hayvanların yaşamını, çoğu zaman fark edemediğimiz ölçüde değiştiriyor.
Karanlığın Kıymeti
Bu çalışma, ışık kirliliğinin yalnızca astronomi veya insan sağlığı için değil, kuşların günlük yaşam ritmi için de ciddi bir tehdit olduğunu hatırlatıyor. Karanlık gökyüzü, kuşlar için görünmez bir pusula görevi görüyor. Onu kaybetmek, doğanın sessiz ahenginin de bozulması anlamına geliyor.
Daha bilinçli bir aydınlatma yaklaşımı, yalnızca enerji tasarrufu sağlamakla kalmaz; aynı zamanda kuşların doğal yaşam ritmini korumaya da yardımcı olabilir. Gökyüzündeki karanlık, sandığımızdan çok daha değerli olabilir.
Bu makale hakkında sorularınız veya görüşleriniz mi var? Bize yazın: feedback@sapienship.com.tr
Kaynaklar ve İleri Okuma
- B.S. Pease et al. Light pollution prolongs avian activity. (21 Ağustos 2025). Alındığı Tarih: 14 Kasım 2025. Alındığı Yer: Science
Yazar Hakkında










