Kuzey Yarımküre’deki aurora borealis (kuzey ışıkları) ve Güney Yarımküre’deki aurora australis (güney ışıkları), özellikle yüksek enlemlerde akşam gökyüzünde görülebilen muhteşem doğal olaylardır. Ancak meteorlar ve kuyruklu yıldızlar gibi gökyüzündeki diğer olayların aksine, auroralar atmosferik bir fenomendir. Peki, auroraları ne oluşturur?
Auroralar atmosferde meydana gelseler de, dünya dışı kuvvetlerin bir sonucudurlar; ancak bu kuvvetler o kadar da yabancı değildir. Güneş’in korona tabakası, Güneş rüzgarını Güneş’ten uzağa doğru iter. Bu yüksek enerjili parçacıklardan bazıları Dünya’nın manyetik alanına çarpar ve manyetik alan çizgilerini takip ederek Dünya’nın atmosferine Kuzey ve Güney manyetik kutuplarında girerler.
Dünya atmosferi çoğunlukla azot ve oksijenden oluşur. Güneş’ten gelen bu parçacıklar Dünya’nın atmosferine ulaştığında, azot ve oksijen atomlarıyla çarpışır ve bu atomların elektronlarını uzaklaştırarak iyonları uyarılmış hale getirirler. Bu iyonlar farklı dalga boylarında radyasyon yayarak auroralara özgü renkleri oluşturur. Güneş parçacıklarının oksijenle çarpışmaları kırmızı veya yeşil ışık, azotla çarpışmaları ise yeşil ve mor ışık üretir.
Düşük güneş aktivitesi dönemlerinde (genellikle Güneş’teki güneş lekelerinin az olduğu dönemlerle ilişkilendirilir) Güneş’ten daha az yüksek enerjili parçacık yayılır ve Dünya’nın auroral bölgelerini karakterize eden dalgalanan renkli ışıklar kutuplara daha yakın bölgelere çekilir. Güneş daha aktif olduğunda ve Güneş yüzeyinden daha büyük miktarlarda plazma patladığında, daha fazla parçacık Dünya atmosferine ulaşır ve auroralar bazen orta enlemlere kadar uzanabilir. Örneğin, aurora borealis Amerika Birleşik Devletleri’nde 40° enlemi kadar güneyde görülmüştür. Auroralar genellikle yaklaşık 100 km (60 mil) irtifada meydana gelir; ancak Dünya’nın yüzeyinin 80 ile 250 km (yaklaşık 50 ila 155 mil) arasında herhangi bir yerde de oluşabilirler.
Kaynaklar ve İleri Okuma
- J.P. Rafferty. What Causes the Northern and Southern Lights?. (17 Mayıs 2017). Alındığı Tarih: 23 Ekim 2024. Alındığı Yer: Live Science | Arşiv Bağlantısı