Hepimiz filmlerde gördük. Kızıl kayaların içine oyulmuş tüneller. Krater kenarınca uzanan dev cam kubbeler ve bolca hidroponik tarım. Ancak Mars, büyük bir zorluk.
Mars’ın Çekiciliği ve Zorlukları
Güneş Sistemi’nde insan kolonileşmesine dair hayaller kurduğunuzda, Mars en cazip seçeneklerden biridir. Elbette, bir gün Ay’da yaşayan ve çalışan insanlar olacak, ama Ay neredeyse komşu sayılır. Bu da sıkıcı. Mars ise yepyeni bir dünya. Kendi başına bir gezegen. Mars bir zamanlar yaşama ev sahipliği yapmış olabilir.
Ancak Mars, gerçekten büyük bir zorluk.

Geçmişteki Kolonilerle Kıyaslama
İnsanlar binlerce yıldır gezegenimizi keşfediyor ve koloniler kuruyor. Kuzey Amerika’ya ilk adımları atanlardan Avrupa’nın keşif ve sömürgecilik çağına kadar bu, kim olduğumuzun bir parçası. Ancak geçmişteki kolonistler bazı avantajlara sahipti: Gittikleri her yerde (en derin ormanlardan en soğuk kutup bölgelerine kadar) aynı yerçekimi, aynı hava, kolayca bulunabilen su ve hayatta kalmak için kullanabilecekleri yerel materyaller ve canlılar vardı.
Mars’ta ise bu tür şeyler temelde yok.
- Hava yok. Aslında bir atmosfer var ama Dünya’nın atmosfer basıncının sadece %1’i kadar ve zehirli karbon dioksitten oluşuyor.
- Su yok. Su var, ama donmuş halde; ya toprağın altında gömülü ya da kutuplardaki buz tabakalarında hapsolmuş.
- Yerçekimi yok. Daha doğrusu var, ama Dünya’nınkinden daha zayıf. Uzun süre düşük yerçekimli bir ortamda yaşamak bir yana, fetüslerin düzgün bir omurga geliştirebilmesi bile Dünya’nın güçlü yerçekimi olmadan mümkün mü?
- Hayat yok. En azından artık yok.
- Ekilebilir toprak yok.
- Ağaç yok.
- Kozmik radyasyona karşı koruma yok. Mars yüzeyinde bir gün geçirmek, sürekli göğüs röntgeni çekilmek gibi.
Mars’ta sadece toprak var. Bol miktarda kırmızı toprak.

Mars’a Kıyasla Antarktika’da Yaşam
İnsan medeniyetinin en uzak ve düşmanca ortamlarından biri olan Amundsen-Scott Güney Kutbu İstasyonu, Antarktika’nın ortasında yer alır. Ulusal Bilim Vakfı tarafından bir araştırma istasyonu olarak kurulan bu yer, 150 milyon dolarlık inşa maliyetiyle vakfın en pahalı projesidir ve her yıl on milyonlarca dolara işletilmektedir. Ve bu istasyon hâlâ Dünya üzerindedir.
Mars ise hiçbir şeye sahip değil. Şu an kullandığınız cihazdan en sevdiğiniz hamburgerciye kadar tüm medeniyet araçları Mars’ta yok. Ve bunları inşa etmek için gereken şeyler de orada yok. Ya Mars’ta kendi teknolojinizi geliştirerek 20. yüzyıl seviyesine ulaşmanız gerekiyor (ki bu zor çünkü ne ağaç kesebilirsiniz ne de bahçe ekebilirsiniz) ya da her şeyi yanınızda götürmeniz gerekiyor.
Bir Gün Mümkün Olabilir Ama Henüz Değil
Yine de bu, imkânsız olduğu anlamına gelmiyor. İnsanlar yaratıcı, uyumlu ve zeki canlılar. Sorunları çözmeyi başarırız. Eminim ki uzak bir gelecekte, Mars’ta gelişen koloniler, Marslı insanlar, Marslı bebekler ve Mars’ta üretilmiş özel peynir çeşitleri olacak.
Ama o gün bugün değil. Uzaya yapılan her bir fırlatma milyonlarca dolara mal oluyor. Mars’ta bir koloni kurmak ve sürdürülebilir kılmak, mevcut dünya ekonomisinin karşılayamayacağı kadar pahalı bir iş. Şu anda, tüm teknik engelleri ve tehlikeleri çözmek için gereken kaynaklara sahip değiliz.
Bir tür olarak bunu ne zaman başarabiliriz? Kim bilir… Ama nefesinizi tutmayın. Ve tutarsanız, bu gezegende havanın bedava olduğunu hatırlayın; Mars’ta ise bu bile mümkün değil.
Kaynaklar ve İleri Okuma
- P.M. Sutter. Will a Colony on Mars Ever Be Feasible?. (29 Temmuz 2020). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: Discovery | Arşiv Bağlantısı