Bir mürekkep balığı, bir avcıdan kaçarken arkasında bir mürekkep bulutu bırakır. Bu siyah duman perdesi, yalnızca görsel bir kamuflaj sağlamakla kalmaz, aynı zamanda keskin kokusuyla köpek balıklarını da uzak tutabilir.
Yapılan yeni bir araştırmaya göre, mürekkebin ana bileşeni olan melanin, köpek balıklarının koku algılayıcılarına güçlü bir şekilde bağlanıyor. Üstelik, bu bağlanma oranı, memeli kanındaki metalik kokudan bile daha yüksek. G3 Genes|Genomes|Genetics dergisinde yayımlanan çalışmada, mürekkep balıklarının (Sepia officinalis) mürekkebinin, köpek balıklarının keskin koku alma duyusunu kendi lehine kullanacak şekilde evrimleşmiş olabileceği öne sürülüyor.
Bazı köpek balıkları, 10 kilometre öteden yönlerini bulmalarını sağlayan olağanüstü bir koku alma duyusuna sahiptir. Ancak, bu yetenek yalnızca sınırlı sayıdaki belirli kokulara odaklanmıştır. Bilim insanları, yaklaşık 40 köpek balığı ve vatoz türünün genomlarını incelediklerinde, bu hayvanların ortalama 43 farklı koku reseptörüne sahip olduğunu keşfettiler. Buna karşılık, memelilerde bu sayı 850 civarındadır.
Bu durum, köpek balıklarının ayırt edebildiği koku çeşitliliğini sınırlandırsa da, algıladıkları kokuların hayatta kalmaları için önemli olanlara odaklandığı düşünülüyor. Massachusetts Amherst Üniversitesi’nden duyusal biyolog Colleen Lawless, önceki araştırmalarda köpek balıklarının mürekkep balığı mürekkebiyle karşılaştıktan sonra hızla uzaklaştığını belirtiyor. “Sanki bir odaya girip çok kötü bir koku almışsınız ve hemen çıkmak istiyorsunuz” diye açıklıyor. Ancak, mürekkebin içindeki kimyasalların köpek balıklarının koku alma reseptörleriyle tam olarak nasıl etkileştiği bilinmiyordu.
Mürekkebin Koku Reseptörleriyle Etkileşimi
Bu sorunun yanıtını bulmak için, Dublin Üniversitesi Koleji’nden Lawless ve ekibi, bulutlu kedi köpek balığı (Scyliorhinus torazame), benekli kedi köpek balığı (Scyliorhinus canicula) ve büyük beyaz köpek balığı (Carcharodon carcharias) türlerinden alınan genetik verileri kullanarak 146 koku reseptörünün 3 boyutlu bilgisayar modellerini oluşturdu.
Bu modeller, melanin moleküllerinin reseptörlere sıkıca bağlanmasını sağlayan özel bir moleküler yapıya sahip olduğunu gösterdi. Dahası, melanin, köpek balıklarının kanda bulunan metalik kokuyu algılamasını sağlayan bileşenden bile daha güçlü bir bağlanma eğilimi sergiledi.
Lawless, bu etkinin yalnızca test edilen türlerle sınırlı kalmayacağını, çünkü bütün köpek balıklarının benzer bir koku reseptörü setine sahip olduğunu belirtiyor. Farklı yaşam tarzları ve ekolojik rollerine rağmen, köpek balıkları temel olarak aynı koku alma sistemini paylaşıyor.
Köpek Balıklarının Güçlü Yönü, Aynı Zamanda Zayıf Noktaları mı?
“Köpek balıklarının inanılmaz koku alma yetisi, aslında onların zayıf noktası da olabilir,” diyor Lawless. “Mürekkep balıkları, köpek balıklarının sınırlı sayıdaki koku reseptörünü kendi lehine kullanmanın bir yolunu bulmuş gibi görünüyor.”
Bu bulgu, yalnızca mürekkep balıklarının savunma stratejilerini anlamamıza yardımcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda köpek balıklarının hassas koku alma mekanizmalarının nasıl çalıştığını anlamamızı da sağlıyor. Gelecekte, bu bilgilerin köpek balıklarıyla ilgili koruma çalışmaları ve hatta köpek balıklarını belirli bölgelerden uzak tutmak için yeni yöntemler geliştirilmesi gibi alanlarda kullanılabileceği düşünülüyor.
Bu makale hakkında sorularınız veya yorumlarınız mı var? Bize yazın: feedback@sapienship.com.tr
Kaynaklar ve İleri Okuma
- C. Lawless, et al. Decoding deception: The binding affinity of cuttlefish ink on shark smell receptors. (8 Ocak 2025). Alındığı Tarih: 10 Şubat 2025. Alındığı Yer: G3 Genes|Genomes|Genetics
Yazar Hakkında