Güneydoğu Asya’daki karstik manzaraların biyolojik evrimi engellediği düşünülüyordu. Ancak son yıllarda yapılan keşifler, bu bölgelerin evrimi hızlandıran merkezler olduğunu ortaya koyuyor.
Karstik ekosistemler, genellikle biyolojik zenginliklerini vurgulamak için “biyoçeşitlilik gemileri” olarak adlandırılır. Bu terim, bu bölgelerin yalnızca eski türleri koruyan alanlar olduğu algısını da beraberinde getirir. İzole mağaraları, dik kayalıkları ve obruklarıyla karstik bölgelerin, türleri yok olmaktan koruduğu ancak evrime katkı sağlamadığı düşünülürdü. Ancak son yıllarda bu bölgelerde neredeyse 200 yeni geko türü keşfedildi.

La Sierra Üniversitesi’nden evrimsel biyolog Lee Grismer, ‘Karstlar müze değil, türleşme merkezleridir,” diyor.
19 Günlük Bir Keşif
2017 yılında Grismer, Myanmar’daki karstik manzaraları ilk kez keşfe çıktığında, kireçtaşı kuleleri ve mağaraların içinde saklanan yaşamın çeşitliliği karşısında hayrete düştü. 19 günlük bir keşif sırasında, çevredeki tarım arazilerinden aniden yükselen bu antik kaya oluşumları, Grismer’in ekibine 12 yeni geko türü tanımlama fırsatı verdi.
O günden bu yana Grismer ve ekibi, Güneydoğu Asya’da benzer oluşumları araştırarak bu bölgelerin evrimsel sırlarını çözmeye çalışıyor. 2024’ün başlarında Kamboçya’nın batısında yapılan bir keşifte, üç yeni kıvrık parmaklı geko ve bir ince geko türü bulundu. Bu keşifler, Grismer’in tanımladığı geko türlerinin sayısını yaklaşık 185’e çıkardı. “Bu manzaralardaki biyoçeşitlilik inanılmaz seviyelerde,” diyor Grismer.
Evrimin Dinamizmi: Gekoların Öyküsü
Bu geko keşifleri, karstik ekosistemlerin dinamik yapısını gözler önüne seriyor. Karstik bölgelerde yaşayan gekoların birçoğu, Cyrtodactylus cinsine ait. Şu ana kadar yaklaşık 400 türü tanımlanan bu cins, dünyanın üçüncü en büyük omurgalı cinsidir. Grismer ve ekibinin keşfettiği gekolar, bu grubun en yeni evrimleşmiş üyeleri arasında yer alıyor.

Bu gekolar, dik kayalara tırmanmalarını sağlayan uzun uzuvlar, büyük gözler ve düzleşmiş başlar gibi benzersiz adaptasyonlar sergiliyor. Grismer, bu karstik oluşumlarını bir takımadadaki adalara benzetiyor. Her bir karstik, komşu karstikten tamamen farklı türler üreten bir evrimsel mikrokozmos işlevi görüyor. “Bu türler, tamamen farklı tür gruplarından ve tarihin farklı zamanlarından geliyor.”
Keşfedilmeyi Bekleyen 200 Tür Daha
Karstik ekosistemlerindeki geko çeşitliliğinin gerçek boyutu hâlâ bilinmiyor. Grismer ve ekibi, Kamboçya’nın batısındaki oluşumların yalnızca yüzde 20’sini araştırdı ve 2025 yılında Myanmar’a ve Kamboçya’ya dönmeyi planlıyor. “Orada başka 200 tür daha bulunması beni şaşırtmaz,” diyor Grismer.
Karstikler, biyolojik çeşitliliğin yalnızca korunmadığı, aynı zamanda yeni yaşam formlarının filizlendiği, evrimin nefes kesici bir hızla işlediği yerler olarak bilim dünyasını şaşırtmaya devam ediyor.
Bu makale hakkında sorularınız veya yorumlarınız mı var? Bize yazın: feedback@sapienship.com.tr
Kaynaklar ve İleri Okuma
- L.L. Grismer, et al. Twelve new species of Cyrtodactylus Gray (Squamata: Gekkonidae) from isolated limestone habitats in east-central and southern Myanmar demonstrate high localized diversity and unprecedented microendemism. (Aralık 2024). Alındığı Tarih: 10 Ocak 2025. Alındığı Yer: Zoological Journal of the Linnean Society
Yazar Hakkında










