Karanlıkta kazı yaparak hayatta kalmaya uyum sağlamak, köstebeklerin anatomisinde köklü değişiklikler yaratıyor. Bu da onların en yakın akrabalarını tahmin etmeyi bile oldukça zorlaştırıyor. Bu nedenle, Avustralya’nın en gizemli ve esrarengiz memelilerinden biri olan keseliler köstebeğinin gerçek kimliği, onlarca yıldır tartışma konusu.
Avuç içine sığabilecek büyüklükte olan iki Notoryctes türü, doğada nadiren görülüyor. Avustralya’daki Melbourne Üniversitesi’nde evrimsel genetikçi Stephen Frankenberg, şöyle diyor:
Hayatım boyunca bir keseliler köstebeğini ne gördüm ne de elime aldım ve büyük olasılıkla asla göremeyeceğim.
Hatta Avustralya’da bile birçok insan bu hayvanların varlığından habersiz. Ancak, Uluṟu-Kata Tjuṯa Ulusal Parkı’nın bulunduğu merkezi Avustralya’nın yerli halkı, bu yeraltı kazıcılarını kültürel hikayelerinde onurlandırmış. Avrupa’dan gelen yerleşimciler ise 1888’de “yeni bir Avustralya memelisi” raporlarına hayran kalmıştı. Ancak bunun bir keseli mi olduğu konusunda uzun süre fikir ayrılığı yaşandı.
Frankenberg ve ekibi, Adelaide’daki Güney Avustralya Müzesi’nden alınan bir donmuş örneği kullanarak Notoryctes’in hayvanların evrimsel ağacındaki yerini belirlemek için genetik bir analiz gerçekleştirdi. Sonuç? Notoryctes, köstebek ya da köstebekfarelerle hiçbir şekilde akraba değil.
Keseli Bir Köstebek: Notoryctes
Araştırmacılar, Notoryctes’in tam bir keseli memeli olduğunu ve anne köstebeğin kumda yüzüyormuş gibi ilerlemesine yardımcı olan, geriye doğru bakan bir keseye sahip olduğunu doğruladı. Bu köstebekler, kalıcı tüneller kazmak yerine, kum tepelerinde veya kolayca kazılabilen topraklarda yaşayıp “yüzerek” ilerliyorlar. Ayrıca, araştırmacılar bu köstebeğin toprak altında boğulmasını önlemeye yardımcı olabilecek ekstra bir hemoglobin genine sahip olduğunu buldular.
Yeraltı yaşamına adapte olmak, vücutta birçok değişikliği de beraberinde getirmiş. Notoryctes türlerinin fasulyeye benzer, yuvarlak bir vücut yapısı ve kazma için özelleşmiş ön ayakları var. Testisleri karın içinde kalıyor ve diğer hayvanlardaki gibi dışarı sarkmıyor. Araştırmacılar, bu durumun genetik temelini de keşfettiler.
Gözler ve kulaklar mı? Onlara hiç ihtiyaç duymamışlar! Dış kulakları yok ve gözleri işlevsiz. Bunun yerine, kıllı yüzlerinde bir pelüş oyuncağın burnuna benzeyen, etli, pembe bir “kalkan” yapısı var.
Aydınlık Dünyadaki Akrabalar: Bilbiler ve Bandikutlar
Notoryctes’in aydınlık dünyada bıraktığı akrabaları arasında bugün bilbiler (tavşanı andıran keseliler) ve bandikutlar (sivri burunlu, iri farelere benzeyen keseliler) bulunuyor. Bilbi ve bandikutlar, köstebek akrabalarına hiç benzemese de, yeni genetik analizler, bu türlerin yakın akraba olduğunu ortaya koydu.

Kopenhag Üniversitesi’nden evrimsel genetikçi David A. Duchêne, bu grubun Tasmanya canavarları ve diğer “hiç köstebeğe benzemeyen” memelilerle de akraba olduğunu belirtiyor. Duchêne’e göre, bu durum yeraltında yaşamanın hayvanları nasıl büyük bir dönüşüme uğratabileceğinin çarpıcı bir kanıtı.

Yeraltı dünyasında kazılan her yol, evrimin şaşırtıcı mucizelerinden birine işaret ediyor!
Bu makale hakkında sorularınız veya yorumlarınız mı var? Bize yazın: feedback@sapienship.com.tr
Kaynaklar ve İleri Okuma
- S.R. Frankenberg et al. Unearthing the secrets of Australia’s most enigmatic and cryptic mammal, the marsupial mole. (1 Ocak 2025). Alındığı Tarih: 25 Ocak 2025. Alındığı Yer: Science Advances
- D.A. Duchêne et al. Analysis of phylogenomic tree space resolves relationships among marsupial families. (Mayıs 2018). Alındığı Tarih: 25 Ocak 2025. Alındığı Yer: Systematic Biology
Yazar Hakkında










